18 Aralık 2012 Salı

Nisan’ın Dişi Çıktı!


Nisan’ın doğum kurabiyelerini yaptığımızda ne kadar mutluluk duyduysak diş buğdayı pastasını yaparken de büyük keyif aldık. Bir bebeğin büyümesine şahit olmak ve önemli kutlamalarına eşlik etmek çok keyifli…

Zeynep 1 Yaşında!


Yaptığımız iş bazen uzun süredir görüşemediğimiz kişilerle de bir hafta içinde telefonda da olsa 2-3 kere görüşme fırsatı sunuyor bize. Keyifli yanlarından biri bu J

Eski çalışma arkadaşlarımdan İlkin, sevgili kızı Zeynep’in birinci yaşını kutlayacağı için çok heyecanlıydı. Bu heyecanı bize de bulaştırdı daha ilk telefonunda J Pastayı bizim yapıyor olmamız da iki tarafın heyecanını körükler nitelikteydi. İlkin’in isteği üzerine “Pink Cake Box”ın 3 katlı bir pasta modelini 2 katlı olarak çalıştık.

Sevgili Zeynep’e nice güzel yaşlar diliyoruz…

Beril



7 Aralık 2012 Cuma

Yılbaşı Kurabiye ve Cupcakeleri


Yılbaşı kurabiyelerini yılbaşı baharatları ile tatlandırmak ve fırından gelen harika kokuyu her kurabiye poşetini açtığınızda yeniden duymak muhteşem! Yılbaşı kurabiyelerimizi hazırlarken biz büyük keyif aldık. Yeni yıl renklerimizi kurabiyelerimize işlerken her evin yılbaşı ağaçlarını süsledik adeta! Bu yılbaşı sizlere 3 farklı kurabiye seti sunuyoruz. İster yılbaşı sofralarınızı süsleyin, ister yılbaşı ağacınızdan koparıp yiyin, isterseniz ofis arkadaşlarınıza veya sevdiklerinize hediye edin! Detaylar için bizimle iletişime geçebilirsiniz.




Yeni yıl gecesi pastamı kimseyle paylaşmam diyenleri de düşündük ve size pasta hazzını yaşatacak cupcakeler hazırladık. Bu cupcakeler kalabalık ofis kutlamaları için de ideal…


3 Aralık 2012 Pazartesi

Yeni Yıl Yaklaşıyor


Yılın en heyecanlı ayına girdik. Aralık ayı, bir tarafta yeni yıl hazırlıklarımızı yaptığımız, diğer tarafta da kendi içimize dönüp, geçmiş yılın muhasebesi ile yeni yıl planlarımızı yaptığımız bir ay.

Yeni yıl yeni umutlar, yeni heyecanlar, yeni başlangıçlar demek. Yılbaşı, sevdiklerimizi hatırladığımız, kırgınlıklarımızı unuttuğumuz, sevdiklerimizi minik hediyelerle sevindirdiğimiz, yeni kararlar aldığımız, yeni planlar yaptığımız özel bir gün demek.

Biz de yeni yıl kutlamalarınıza keyif katalım istedik, sizler için sade ve şık pastalar tasarladık.



Bu pastaları yeni yılda sevdiklerinize hediye edebilirsiniz. Yılbaşı kutlamalarınızda sevdiklerinizle birlikte keyifle tüketebilirsiniz. Ofis kutlamalarınıza renk ve lezzet katabilirsiniz.

Pasta çeşitlerimiz ve diğer alternatiflerimiz için detaylı bilgi almak isterseniz, sizi İletişim sayfamıza bekliyoruz J

Yeni yıl hazırlıklarınıza keyif katabilmek dileğiyle…

26 Kasım 2012 Pazartesi

Öğretmenler Günü Pastamız


Geçtiğimiz hafta yılbaşı için sunacağımız ürünlerin hazırlıkları ile çok yoğun geçti. Hazırlıklarımız tam olarak bitmemişti ama Cuma günü İzmir Kısa Film Festivali’ne gitmek için kendimize bir mola verdik. Hep film festivallerini takip etmek istiyorduk ama profesyonel hayatta iken mesai saatleri içinde gitmemiz tabii ki mümkün olmuyordu; akşam saatlerinde de ya yorgunluğu bahane ediyorduk ya da iş seyahatleri nedeniyle gidemiyorduk. Ama bu kez festivalin en azından bir gününü değerlendirelim istedik ve o gün çalışmadık. Tabi çalışmadığımız günü Cumartesi çalışarak telafi edecektik. Bunun için de pasta keklerinin ganajlanmasını Cuma akşamından yapmamız gerekiyordu.

Akşamın geç saatlerinde ganajlarla uğraşırken canım arkadaşım Özge telefon etti. Kardeşi Elif ve yakın arkadaşı Asuman’la birlikte bir grup arkadaş, İzmir’e yerleşen öğretmenlerinin Öğretmenler Günü’nü kutlamak için ertesi gün İzmir’e geleceklerdi ve Asuman bir pasta yapmamızı istiyordu. Ancak o saatte bu pastayı yetiştirmemiz olanaksızdı, çünkü bir pastanın yapımı 3 güne yayılıyordu (Bu nedenle pasta isteklerinin bize 1 hafta öncesinden iletilmesini rica ediyoruz J ). Özel bir kişi olan öğretmenleri için yapacakları bu sürpriz bizi çok heyecanladırdı, mutlaka bir çözüm bulmamız gerekiyordu ve bu çözümü bulduk: Yılbaşı hazırlıkları için yaptığımız keklerden birini Öğretmenler Günü pastasına çevirecektik; tabii gecenin o saatinde elimizde olan malzemeler dahilinde. Asuman, emekli matematik profesörü olan öğretmenlerine matematik konulu bir pasta yapmamızı, sayılara, özellikle “pi” sayısına yer vermemizi ve özel bir yazı yazmamızı istiyor; tasarımın genelini bize bırakıyordu. Süre çok kısıtlı olduğu için tasarım üzerinde çok uzun çalışma olanağımız olmadı ama istekler doğrultusunda şık bir pasta yaptık. Pastanın üzerine şekerden çiçekler ekledik, “pi” sayılarını koyduk, pastanın kenarlarına da rakamlar yerleştirdik. Çok keyifle çalıştık ve pastayı istedikleri saate ucu ucuna yetiştirdik. Asuman ve Elif pastayı çok beğenince, biz de çok mutlu olduk. Bu vesileyle saygıdeğer tüm öğretmenlerimizin de Öğretmenler Günü’nü pastamız aracılığı ile kutlama olanağı bulduk.

Asuman ve Elif’in “Efsane Öğretmeni” Aysun Öğretmen’nin ve tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyor, saygılarımızı sunuyoruz.



20 Kasım 2012 Salı

Panda Pastamız


Geçen hafta sevgili Çiğdem’in doğumgününü kutladık. Çido’muz hem çok yakınımız hem de bizim en sıkı takipçilerimizden… Ancak bu vakte kadar ona özel bir tasarım yapma fırsatı bulamamıştık. İşte böyle olunca bu doğumgününde ona özel bir hediye vermek istedik. Vanilyalı keke beyaz çikolatalı krema ile muz dilimleri yerleştirdik. Cüneyt’le birlikte o çok sevimli buldukları pandalar temasından ilerledik. Buradan da Cücü ile Çido çıktı karşınıza J

Tekrar mutlu yıllar Çido!


19 Kasım 2012 Pazartesi

Tortiera Yaşar Üniversitesi'nde


Geçtiğimiz pazartesi, atölyemizi çok keyifli bir telefonla açtık. Yakın arkadaşım Fevzi, Yaşar Üniversitesi’nde verdiği “Marka İletişimi” dersinde Tortiera’nın marka hikayesini anlatmamı istiyordu. Bu davet bizim için birkaç açıdan önemliydi:

Fevzi, iş fikrimizi ve Tortiera markasını başından beri en çok destekleyen kişilerden biriydi. Bu nedenle, başarılı bir pazarlama profesyoneli olan arkadaşımdan bu daveti almak çok anlamlıydı.

Genç ve dinamik bir marka olan Tortiera, ilk kez internet dışındaki bir platformda tüketicilerle buluşacaktı; hem de heyecanlı, pırıl pırıl gençlerdi bu tüketiciler. Böylece gençlerin yorumlarıyla markamıza dışarıdan bakma ve kendimizi değerlendirme şansımız olacaktı.

Ayrıca uzun yıllar pazarlama marka alanında edindiğim deneyimlerimi gençlerle paylaşma olanağım olacaktı. Bu da hayata bir iz bırakmak adına yapmak istediğim şeylerden biri olduğundan, üniversitedeki bu paylaşım benim için özel bir öneme sahipti.

Büyük bir heyecanla hemen çalışmalarımıza başladık. Tortiera’nın renkli ve zarif kişiliğini yansıtan bir sunum hazırladık. Tortiera logolu vanilyalı kurabiyeler yaptık. Beklenen buluşma çok keyifli geçti. Kurabiyelerimiz de herkesten tam not aldı J

Bize bu olanağı sağlayan Sevgili Fevzi’ye bir kez daha çok teşekkür ediyoruz J

Işıl




15 Kasım 2012 Perşembe

Kılıçbalığı Pastamız


Sevgili Melis liseden arkadaşım… Uzun süre sonra Facebook ve pastalarımızın bizi buluşturması çok çok keyifli… J

Melis’in eşi için pastamızı tasarlarken biz çok keyif aldık. Onlar da yerken keyif almışlar ki Melis’in telefonuyla bizim de gecemiz ayrı bir renklendi. Kılıçbalığımız da şu an Melis’lerin evinin önemli bir konuğu…

Ne güzel ki şeker hamuru o en güzel gününüzden bir hatıra bırakabiliyor size seneler boyunca…

Beril


“Muti” Pastası


Kasım’ın başında kayınvalidemin doğumgününü kutladık. Artık herkes alıştı. Orada bir doğumgünü varsa pastacı kardeşler iş başında! Kesin bir pasta yapılmıştır. Ya yeni bir denemedir dahası için ya da keyifle tasarlanmış bir hediyedir.

Eşim Turusan’ın talebi canlı renklerle bir pasta tasarlamamız yönündeydi. Gerisine pek karışmadı. Biz de bir kadının en çok sevdiği renkler olabilecek kırmızı, siyah ve beyaz üçlüsünü kullanarak bir tasarım yaptık.


Kayınvalidem emekliliğinden sonra seramik boyamaya ve çok güzel tasarımlar ortaya çıkarmaya başladı. 5 – 6 senedir bu işle uğraşıyor ve her geçen gün eserlerine yenilerini ekliyor. Öyle ki evimizi döşerken neredeyse hiçbir dekoratif obje almadık, hepsini zevkimize göre tasarladı sağolsun J

Bir de konunun “Muti” kısmı var. Turusan’ın meşhur lafıdır her telefon açışında “Mutiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii!” diye seslenmek annesine. Ee, doğumgünü  pastasında da böyle seslenmesek olmazdı yani J

Bütün bunlar birleşince bizim pasta oldu size “Muti pastası”!

Beril


Fizikçi Babamızın Pastası


Öncelikle belirtmeliyiz ki profesyonel fotoğraf makinamızı ancak ekim ayında almış olmamızla birlikte o tarihe kadar yaptığımız birçok pastanın fotoğrafını kimselerle paylaşamadık. Bu konuda biraz içimiz buruk.

Yaz boyu yaptığımız pastalarla birlikte Eylül’de benim doğumgünüm için yapılan pastayı, Ekim başında babamız için yaptığımız pastayı bloğumuza koyamadık fotoğrafları iyi olmadığı için… İsteyen Twitter adresimizden rahatlıkla ulaşabilir. (@tortiera_tr) Ne de olsa orası an be an gelişmeleri paylaştığımız bir platform. Hatta Twitter’a da babamızın pastası ile ses vermiştik.

Fotoğrafı için sizi Twitter’a yönlendirsek de anlatmadan geçmek olmaz J

Babamıza yaptığımız pastayı babamızın çalışma alanını oluşturan Kuantum Fiziğinde Shrödinger’in Kedisinden ilham alarak tasarladık. Yuvarlak pasta üstünde bu sefer 2 boyutlu bir çalışma yaptık.

Shrödinger’in kedisi kutunun içinde var mıydı yoksa yok muydu? Ölü müydü diri miydi? İşte tüm konunun çıkışındaki sorular J

Biz de bir kutunun içine bir kedi yerleştirdik. Anladığımız kadarıyla bir tane de formül yapıştırdık kutuya… Bir de kitap hediyesini koyduk, tamamdır işte J

Her doğumgünü kutlanır belki… Ancak o güzel günü sevdiklerinizin size yaptığı özel bir şeyle kutlamak her zaman çok daha anlamlı… Babamızın yüzündeki o heyecan ve sevinç çok çok güzeldi. Hatta o an orada kuantum dersine bile başlıyorduk neredeyse J

14 Kasım 2012 Çarşamba

Kat Kat 1 Yaş Doğumgünü Heyecanı


Herkesin hayatında ilkleri var, Tortiera olarak bizim de… Bazen yapmayı sürekli ertelediğiniz bir şeyi yapmaya karar verip hayatınızda bir ilke imza atıyorsunuz; bazen de hayat size bazı sürprizler getiriyor, önünüze farklı kapılar açıyor, siz de ya kabul edip o kapıdan içeri giriyorsunuz ya da sırtınızı dönüp yeni kapılar arıyorsunuz…

İlk üç katlı pastamızın hikayesi de buna benziyor işte J

Tortiera markasıyla sunduğumuz pastaların tasarımının yanında tadının da çok iyi olması için çok denemeler yaptık. Beğendik, beğenmedik. Beğendik; ama daha iyi olabilir dedik. O istediğimiz tadı yakalayana kadar da yorulmadan yeniden yaptık.

Ancak çok istememize rağmen bir türlü katlı pasta yapmaya fırsat bulamıyorduk. Katlı pastamızı en son benim doğumgünüme yapmayı düşünmüş ama yine tek katlı bir pastayla doğumgünümü noktalamıştık.
Bir gün bir arkadaşım arayıp da yakışıklı oğlunun doğumgünü için katlı bir model isteyince biz de “Gün, bu gündür!” diyerek kolları sıvadık.

Hayatın bize sunduğu güzelliklere kapılarımızı açık tutalım. Biz buna hazır olduğumuzda yaşayacağımız çok güzellik var daha!



Rengarenk Cupcakeler!



Cupcake insanın kendini ödüllendirme yollarından bir tanesi… Hem sevdiklerinizle paylaşabiliyorsunuz hem buzdolabında 2 -3 gün saklayabildiğiniz için uzun uzun yiyebiliyorsunuz – tabii evdekilerden fırsat kalırsa…

Bir nevi tek kişilik pasta diye de adlandırılıyor cupcakeler. Pasta gibi dolgun krema tadını da alıyorsunuz, kekin ıslaklığını da…

Bizim tercihimiz, özellikle kalabalık davetlerde pastanın yanına tüm davet konseptini tamamlayıcı olarak koymak. Hem o an tatlı yiyemeyenler alıp yanına götürebilir hem de rahat dağıtılabilir J

Bu kadar cupcake dersinden sonra gelelim fotoğraftaki söz konusu cupcakelere…

Bu rengarenk vanilyalı içi de favori kremamızla dolu cupcakeleri hazırlayıp fotoğrafladığımızda neredeyse yemeye kıyamayacaktık J Tabii bu durum pek kısa sürdü… Bir tane sen, bir tane ben, ona da verelim, buna da götürelim derken sayılı cupcake çabuk bitti J İlk defa tadanlardan aldığı not da hepimizin yüzünde kocaman gülücükler oluşturdu.

Tatlı anları her zaman yaratabiliyorsunuz. İstemek çok önemli… Paylaşmayı bilmek gibi…

12 Kasım 2012 Pazartesi

Tuzlu Aşkına!


Tatlıyı sevdiğimiz kadar tuzluyla da aramız iyi. Düşünsenize karnınız hafif acıktığında çayın yanında küçük tuzlu atıştırmalıklar iyi olmaz mı? Buna karşın tuzlu alternatifleri ne kadar çok olsa da çabuk bayatladıkları için tatlılara göre biraz daha geri planda kalıyorlar.

İşte biz de buradan yola çıkarak tuzlu alternatiflerimizi oluşturmaya başladık. Denedik, beğendik, beğenmedik, bayatladı, bayatlamadı derken baktık ki sevdiklerimizle birlikte bayılarak yediğimiz tatlar ortaya çıktı.

Tuzlular davetlerimizin vazgeçilmezi olduğu sürece yeni ve karşı konulmaz tatlar bulmaya devam edeceğiz anlaşılan J



Cookie Aşkına...



Biz iki kardeşin ortak tutkularından biri de kahve. Sade ve köpüklü bir Türk kahvesinin yanında minik bir parça çikolata ile değmeyin keyfimize. Ama çikolatamız da mutlaka bitter olmalı. Filtre kahve yanında ise, küçük bir parça kek, minik bir kurabiye ya da Amerikan tarzı bir cookieye hayır dememiz mümkün olmuyor.

Tabii durum böyle olunca da kahve keyfimizi arttırmak için sürekli yeni tatlar deniyor, kendi tariflerimizi oluşturuyoruz.

Türk kahvesinin yanında da güzel oluyor ama mis gibi tereyağı kokan Amerikan tarzı cookieleri daha çok filtre kahve ile seviyoruz.

Cookie-kahve keyfini sizlerle de paylaşabilmek için, uzun süredir çeşit çeşit cookie deniyoruz. İlk yaptığımız cookie damla çikolatalı fındıklıydı. Teyzemin misafirleri için hazırladığımız bu cookieleri pasta yaptığımız yoğun bir günde pişirdiğimiz için, o yoğunluğun arasında fotoğraflarını çekmeyi unutmuşuz J Ama en kısa sürede çikolatalı cookielerimizin fotoğraflarını da paylaşacağız.

Okul yıllarımızda uzun ve soğuk kış gecelerinde ders çalışırken, kuru incirle ceviz bize enerji verir, zihnimizi açardı. Biz de bu tadı cookieye uyarlayalım dedik ve beklediğimizden de güzel bir lezzet ortaya çıktı. Pişirdiğimiz incirli cevizli cookieleri fotoğraf çekimi için ajansa götürdüğümüzde, cookieler 10 dakika içinde tükenince, yanılmadığımızı anladık J

Doğum için İkramlıklar


Bayram için hazırladığımız rengarenk kıtırlara bayılan, evdekileri birer ikişer çerez gibi mideye indiren sevgili Turusan, bir müşterisine hediye etmek için bu kurabiyelerden istedi. Tortiera markasının oluşumunda büyük emeği olan Turu’nun kurabiyelerini hazırlamak, pek keyifli ve eğlenceliydi. Biz de buradan bir kez daha Deniz bebeğe hoş geldin diyor, sağlıklı ve uzun bir ömür diliyoruz.


Nedir bu Tortiera?


“Tortiera” markasının bulunması, hayallerimizi gerçekleştirme yolunda attığımız ilk adım oldu. Ama marka bulma sürecimiz o kadar da kolay olmadı. Tam 2 ayımızı aldı!
Hayalimizi gerçeğe dönüştürmek için yola çıktığımızda, hayalimizi yansıtacak bir marka arayışına girdik. Sadece biz değil, tüm aile bireyleri ve ajans ekibi. Önce markamızın taşıması gereken özellikleri sıraladık:

Dikkat çekici olacak,
Kolay söylenebilecek,
Yazılışı ve okunuşu aynı olacak,
Akılda kalıcı olacak,
İşimizi yansıtacak,
Tescile uygun olacak,
Şık ve zarif bir logo tasarımına uygun olacak,
Pastacılık dünyasının renkli ve zarif kişiliğini yansıtacak,
İlgi alanlarımızla ilgili olacak,
Başka bir dilde farklı anlamlara gelmeyecek,
….. olacak…
…. olacak da olacak…..
……

Tabii marka sahibelerinden biri, yıllarca pazarlama-marka yönetimi alanında çalışınca, istediği kriterler de çok fazla oluyor; bu da marka bulunmasını iyice zorlaştırıyor.

Günler geceler boyunca yüzlerce marka çalıştık:

Tea&Pot Butik Kafe’de çay keyfi yaparken, Starbucks’ta kahve içerken, markette alışveriş yaparken, yemek yerken, televizyon izlerken, tam uykuya dalmak üzereyken aklımıza bir marka gelmişken, bir film izlerken, bir kitap okurken… Öyle ki şarap eşliğinde aile içinde saatler süren beyin fırtınaları bile düzenledik. Mitolojiden girdik, tarihten çıktık. Pastacılık terimlerinden tarihe uzandık. Türkçe sözlüğün her bir kelimesini tek tek inceledik. Sözcüklerden terimlerden markalar türettik. Sektördeki yerli ve yabancı yüzlerce, belki de binlerce marka inceledik.

Tam “bu marka oldu işte!” derken, TPE’den tescil durumunu kontrol ettik, hayal kırıklığına uğradık J Sonra farklı bir yöntem denedik; bildiğimiz diğer dillerde İngilizce, Fransızca ve İtalyanca sözlük okumaya başladık. Yine yeni yeni sözcükler türettik, ama içimize sinen ya da tescile uygun bir şey bulamadık. Ta ki İtalyanca-İngilizce sözlükte “Tortiera : Baking tin” kelimesiyle karşılaşana dek.

“Evet, markamız işte bu!!!” dedik, ama bu kez fazla umuda kapılmak da istemedik. Hemen gerekli araştırmaları, kontrolleri yaptık, yaptırdık ve logo tasarımı içi Ideart’ın yolunu tuttuk.

Turusan ve Cüneyt’e hayallerimizi anlattık. “pembiş bir logo istemediğimizi!” de özellikle belirttik. 10 gün sonra Cüneyt logoyu gönderdiğinde, ikimiz de bilgisayarın önünde kalakaldık:

O da ne? Pembe bir logo!

Hemen telefona sarıldık tabi. Cüneyt bu logonun pembe olmadığını bize ne kadar anlatmaya çalışsa da ikna olmadık. Ancak logoyu tasarım ekranında görünce, renk katalogları ile karşılaştırınca, logomuzun pembe değil de kırmızının bir tonu olduğuna inandık J ve logomuzu çok ama çok sevdik. Çevremizden de hep çok güzel yorumlar alınca, doğru bir karar verdiğimizi anlıyoruz. Cüneyt ve Turusan’a da bu güzel çalışmaları için çok teşekkür ediyoruz J

Bakalım Tortiera’nın doğuş hikayesinden sonra, birlikte neler yaşayacağız…


4 Ekim 2012 Perşembe

Rengarenk Tatlı İkramlıklar


Şeker Bayramı öncesinde, bayram kutlamalarına eşlik edecek minik ikramlıklar hazırlamak istiyorduk. Bayramın adına yaraşacak ne yapabiliriz derken, işte bu rengarenk kıtırlar ortaya çıktı.


Vanilyalı, tarçınlı, zencefilli, kakaolu, hindistan cevizli ve limonlu seçenekleriyle hazırladığımız bu tatlı minik kıtırları, rengarenk hediyelik kutuların içinde sunduk.

Beril gibi bayrama nostaljik bir tat katmak isteyenler için de -artık anılarda kalan- kartpostal şeklinde minik kurabiyeler hazırladık.




Serüvenin Başlangıcı


Kendimizi profesyonel hayattan bıktıracak kadar uzun süreli, yoğun ve stresli profesyonel iş yaşamı deneyimlerimiz var. Çok şey öğrendik, çok şey öğrettik. Ama noktayı koyma vakti gelmiş işte.

İnsan çalışırken alışılagelmiş kalıpları da kıramıyor bir türlü. Her ay elime geçen para belli, iyi bir işim var, yükseliyorum, daha ne isterim ki…

Ancak işten aldığınızla işe verdiğiniz arasındaki denge bazen ciddi sarsılabiliyor. İşte biz de böyle sarsıntılı anlar yaşadık. Önce ablam, sonra ben…

Sonra baktık ki, sıkıntıları yaşadığımız dönemde o kadar çok konuşmuşuz ki kendi işimizi kurmayı, istediklerimizi yapmayı; sanıyorum o sarsıntılı anları yaşamamız o kadar da tesadüf değilmiş J Yoksa o alışageldiğimiz kalıplar biraz zor kırılırdı.

İşte bu serüven o an başladı. Bugüne kadar yapılanların üstüne yenilerini koyma, daha fazla zaman harcama, işinin gücünün sevdiğin şey olması…

Şimdi uykumuzda kurabiye pişiriyor, pandispanyanın kıvamı tutmadıysa bir dahakine nasıl daha iyi olabileceğinin hesabını yapıyoruz.

Kolay değil tabii ki… Hatta zorlukları var… Ama içiniz titriyorsa yapacaklarınızı düşündüğünüzde, aynen devam!

Beril

1 Ekim 2012 Pazartesi

Merhaba!


İki kardeş bloğumuzu “O zaman mı açsak? Bu zaman mı açsak?” derken “O zaman bu zamandır.” diyerek oturduk ve yazmaya başladık.

İlk yazıyı yazmak her zaman en zoru galiba... Çünkü nasıl başlayacağımızı düşünürken bile günler geçirmişiz. Bu sebeple giriş yazımız herhalde yazılarımızın en kısası olacak J

Bu sayfalardan birlikte yaptığımız butik pasta, kurabiye ve küçük ikramlıklar maceramızı anlatmayı planlıyoruz.

Bakalım blog dünyasında kimlerle neler paylaşıp ne dostluklar kuracağız…

Kocaman, sevgi dolu bir “Merhaba!”