23 Aralık 2013 Pazartesi

Mutluluğun Pastası


Mutlu Yıllar!


Bir Kokteyl Hikayesi - 7 Aralık 2013 - Tortiera Cookie & Cakes



Açılış kokteylimizi 7 Aralık Cumartesi günü bulutlu bir öğleden sonrada yaptık. Fotoğraflarımız Facebook sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

https://www.facebook.com/media/set/?set=a.463593687080446.1073741826.263791163727367&type=1

Bizi yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza;

Çiçek, kart ve mesajlarıyla da yanımızda olan;

- Ali Öztekin,
- Çamlı Apartmanı Sakinleri,
- Deniz Şentürk,
- Feriha Akarsu
- Gamze Akyüz,
- Gönül & Erol Gündüz,
- Güzin Gökmen,
- Kenan Yargıç,
- Mehşen Salman,
- Mehmet Erbil,
- Meltem Ergican,
- Meral & Kayhan Kantarlı,
- Necati Tolu,
- Nihan & Zeynep Minareci,
- Nur Engindeniz,
- Nurgül Sevinç,
- Özel Ege Lisesi,
- Özge Yetkin,
- Özgül Koçak,
- Özlem & Efe Kendir,
- Özlem & Mutlu Tolu
- Salt Ajans,
- Şendil Kurtuluş
- T.C. İş Bankası Ege Üniversitesi Şubesi
- Yakup Erbil,
- Yasemin Kıran'a

Sevgi ve teşekkürlerimizle...

Balerin Pasta


13 Aralık 2013 Cuma

Yeni yıl heyecanı başladı!

Sizin için güzel mi güzel, şirin mi şirin kurabiye ve pastalar tasarladık. Müşterilerinize, çalışanlarınıza veya sevdiklerinize özel ve tatlı bir hediye vermek isterseniz, sizi Tortiera’ya bekliyoruz! 

Yeni yıla özel kurabiye ve pasta seçeneklerimizi öğrenmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.


0 232 421 61 66



2 Aralık 2013 Pazartesi

Açılış Kokteylimize Davetlisiniz!

Yer bulduk, yakında geliyoruz, atölyeye yerleşiyoruz, açıldık, açılıyoruz derken açıldık da cupcakelerimiz, kırmızı kadife pastamız, beyaz çikolatalı frambuazlı pastamız meşhur olmaya bile başladı J

Gelin 7 Aralık’ta bu renkli ve mutlu başlangıcı birlikte kutlayalım.

İyi haftalar!


11 Kasım 2013 Pazartesi

Yeni Hafta

Pazartesi yeni haftanın enerjisi demek!

Yeni haftayı kucaklamak, planlamak, ilk toplantılar, sabah kahveleri, hafta sonu anıları, yoğun gündemler… Bazen bir an önce Cumartesinin gelmesini beklemek J

Büyük bir kutlama planınız yok mu? Anları yakalayabilirsek her gün küçük ama en güzel kutlamadır bize… J

Anda yakaladıklarınız baş döndürücü güzelliklere dönüşsün!

İyi haftalar!


31 Ekim 2013 Perşembe

USLA’daydık!

Çikolata ve lezzet tutkumuz bizi en kaliteli malzemelerin peşinden sürükledi hep. Bu süreç bizi Valrhona çikolataları ile tanıştırdı. Dünyanın en kaliteli çikolatalarını üreten Valrhona’yı lezzetlerimize lezzet katması için tercih ettik. 

Biz çikolatamızla oynamayı seviyoruz. Bunu daha da iyi yapabilmek ve yeni teknikleri görebilmek, dünyaca ünlü şefleri tanıyıp deneyimlerinden faydalanabilmek için de geçen hafta İstanbul’daydık.  Uluslararası Servis ve Lezzet Akademisi – USLA’da Fransa’nın Lyon şehrinde bulunan dünyaca ünlü çikolata akademisi “L’ Ecole du Grand Chocolat” Valrhona Danışman Şefi ve “Best Italian Pastry Chef 2012“ ödülü sahibi Chef Gianluca Fusto’nun verdiği “Çikolata İşleme Teknikleri ve Teknolojisi” eğitimine katıldık. Güzel ve yorucu eğitimin sonunda İzmir’e yeni bakış açıları ve pastacılığa gönül vermiş yeni tanıdıklarla döndük.



Eğitimin Food In Life haberi ve eklediğim fotoğrafların kaynağı için linki ziyaret edebilirsiniz.


Öğrenmek hiç bitmediği için yaptığımız iş ve hayat daha güzel!

30 Ekim 2013 Çarşamba

21 Ekim 2013 Pazartesi

Ve tatil biter…

Uzun bir bayram tatilinin ardından herkese günaydın!

Tatilin en güzel tarafı başlangıcı, en zor tarafı ise dönüşü olsa gerek… 

9 günlük bir tatilin ardından haftaya başlamak herkes için çok zor. Birçoğumuz, biz ne yapıyorduk, nerede kalmıştık şeklinde pazartesi gününe başladı belki. Ama bu bir bakıma güzel, çünkü iyi dinlendiğimizin, kafamızı boşalttığımızın göstergesi. Şimdi sıra tatilde depoladığımız enerji ile işlerimize kaldığımız yerden devam etmekte.

Bizim de sizler gibi bu hafta yapacak çok işimiz var. Kış sezonunu bugün açıyoruz. Planladığımız yenilikler için sıkı bir çalışma içindeyiz. Hepsini adım adım sizlerle paylaşma vaktimiz gelecek.

Herkese keyifli bir pazartesi, güzel bir hafta diliyoruz J

Pazartesi gününe bizimle birlikte güzel bir başlangıç yapmak isterseniz Tortiera’ya bekliyoruz J



11 Ekim 2013 Cuma

Pembe Kurdeleli Tortiera Kurabiyeleri Meme Kanseri Konusunda Bilinçlendiriyor!

Ekim ayı tüm dünyada ve ülkemizde Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı. 


Dünyada her dokuz kadından biri meme kanseri tehdidiyle karşı karşıya. Türkiye’de ise, meme kanseri kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türü. Öyle ki artık kadınlar çok genç yaşlarda da meme kanserine yakalanabiliyor. Meme kanseri bu kadar önemli bir tehdit ama erken teşhis sayesinde tedavisi mümkün. Bu nedenle kadınların meme kanseri konusunda bilinçlenmesi çok ama çok önemli. 

Biz de maalesef bu hastalığı ailemizde iki kez yaşadık. Ama çok şükür ki erken teşhis sayesinde hastalığın üstesinden geldik (Bu hikaye benim bloğumda). Şimdi de Tortiera olarak kadınları meme kanseri konusunda bilinçlendirmek istiyoruz. Bu amaçla tüm dünyada meme kanseri hakkında bilinçlendirmenin simgesi olan “pembe kurdele”li kurabiyeler hazırladık. Bu kurabiyeleri minik bir bilgilendirme notu ile birlikte Tortiera’ya gelen kadın misafirlerimize hediye ediyoruz. Ayrıca Alsancak’taki bazı kafe ve işyerlerinde de bu kurabiyelerimiz kadınlara hediye ediliyor. Bir yerlerde pembe kurdeleli Tortiera kurabiyeleri karşınıza çıkarsa şaşırmayın! 



Meme kanserinin erken tanısı için;
Kendi kendinizi muayene edin. 
Doktora gitmekten korkmayın. Bir genel cerrahi uzmanına muayene olun. 
Yaşınıza göre düzenli olarak ultrason veya mamografi çektirin.

Meme kanserinden korunmak için ise;
Dengeli ve düzenli beslenin.
Bol bol yürüyün. 
Sigara içmeyin. 

Ve tabii her şeyi kafanıza takmayın! Hayatın her anını değerini bilerek, hakkını vererek yaşayın! 

Meme sağlığı ve meme kanseri konusunda daha detaylı bilgi almak isterseniz aşağıdaki web sayfalarına bakabilirsiniz:


Sağlık dolu, güzel günlere…

8 Ekim 2013 Salı

Pastanede Soluklanmaca

Bu aralar hafta sonu hafta başı birbirine karışmış durumda. Tatil fırsat bulduğunuz her an yapılabilir, ki bu bazen sadece evinde oturup ayaklarını uzatmak bile olabilir, Pazar veya Pazartesi ya da sabah veya gece yarısı sipariş yetiştirmek için kullanılabilir. J Hepsi de en sonunda mutlu yüzler görebilmek, Tortiera’mız ile yapmak istediğimize ulaşabilmek için… 

Bu haftaya yine hızlı başladık. Ancak bugün fırsat bulabildim de pastanede oturup iki satır yazabiliyorum sizlere.

Atölyede hala fotoğraf düzeneğimi kuramadığım ve pastalar bittiği gibi onları teslime veya pastaneye yetiştirdiğim için de tasarlanan pastaların fotoğrafları, yeni lezzetlerimiz ya Instagram karelerine sıkıştı kaldı ya da yayınlanmak için sağlam retouch’lar bekliyor J Yine de “Fotoğrafsız pasta kalmasın” diyerek hepsini iyi veya kötü arşivliyoruz. 

Ekim ayı soğukları ile geldi ama bizi ısıtacak tatili de var J Hepinizin tatil moduna geçmeyi bir an önce istediğinizi hissediyorum. Bayram telaşında kurabiye veya ikramlık siparişleriniz için de geç kalmayın derim. Biz de sizin siparişlerinizi teslim ettikten sonra biraz dinleneceğiz ve bayram sonrası kış dönemine hızlı bir giriş yapacağız. Güzel olacağını tahmin ettiğim gelişmeler de var… Ama zamanı gelince J

Güzel bir hafta olsun!

Beril

17 Eylül 2013 Salı

İlk Haftalar

Atölye ve pastane arasında koşuşturmacayla dolu iki koca haftayı geride bıraktık. Her şey yeni J Biz yeniyiz J

Komşularımız, apartmanımız, çevre apartmanlar derken misafirlerimizi ağırlamaya başladık. Gelmeyen kutumuz, biraz geç gelmiş poşetlerimiz olsa da alıştık mı alıştık. Şimdi tam da planladığımız gibi eksiklerimizi görüyor, en kısa sürede onları da tamamlamak istiyoruz.

Tortiera dostların buluşma mekanı olsun demiştik. Olmaya başladı bile J Bundan böyle her ay Leo toplantılarına da ev sahipliği yapacağız.

Tabii bu arada fotoğraflamaya bile vakit bulamadığımız siparişler teslim ettik. Yani sözün özü çalışıyoruz, çok çalışıyoruz J Ama bu çalışmanın ödülünü de almaya başlamadık değil… Şimdiden teşekkürler!

İki haftanın ödülü:

Kim yaptı bu havuçlu keki? Muhteşem olmuş!
Ananaslı pasta harika!
Bu çok lezzetli bir şey!
Çok güzel cupcake yapıyormuşsunuz diye duydum?
Gıdadan anlıyorsunuz…
Buranın kahveleri çok güzel!
Kuru domatesli muffin, enteresan bir lezzet, güzel olmuş.

Bu tatları paylaşmaya, çayımızı, kahvemizi içmeye, bizimle birlikte bu keyifli yolculuğa çıkmaya davetlisiniz…



3 Eylül 2013 Salı

Butik Pastanemiz Açıldı!

Bu yıl sonbaharın başlangıcı, bizim için çok özel bir başlangıç:

Uzun süredir hayalini kurduğumuz, her detayını ince ince işleyerek oluşturduğumuz minik butik pastanemizi açtık J

Öyle heyecanlıyız ki!

Bu minik pastane, İzmir’de en sevilen buluşma noktalarından biri olsun, lezzetleriyle, sıcaklığıyla, samimiyetiyle dostların hayatına bir renk katsın istiyoruz. Özel ve mutlu günlerinde dostların yanında olalım istiyoruz. Sıradan bir anın, minik bir kurabiye, sıcacık bir tebessüm, mis kokulu bir kahve ile unutulmaz bir ana dönüşmesine katkımız olsun istiyoruz. 

Sizleri pastanemize bekliyoruz, güzel anılar biriktirelim, hayatın keyiflerini paylaşalım diye J

Sevgiyle…





25 Ağustos 2013 Pazar

Melinda’nın Doğum Kurabiyeleri

Atölye, pastane, tedarikçiler, ustalar arası koşuşturmacada sonlara yaklaşıyoruz. Atölyede fırınlar çalışmaya başladı ya siparişlerimizi de almaya başladık. Geçen hafta bizi epey keyiflendiren bir siparişi de yazmadan geçmek olmadı, olamadı.

Bazen müşterinizin enerjisi sizi o kadar etkiliyor ki, onun tatlı telaşının koşuşturmacasına giriveriyorsunuz. Onun heyecanını yaşıyorsunuz. Bizim için de öyleydi işte. Sevgili Melinda beklenenden önce ‘merhaba’ demek istemiş bize, hepimize güzel bir sürpriz yaptı. 

Kurabiyeler hemen planlanandan önce pişirildi, süslemeleri yapıldı, poşetlendi. Üstüne markamızı basamadık, fotoğraf çekemedik, teslim ediverdik kurabiyeleri. J Elimizde yapılış aşamasının fotoğrafları kaldı, onlardan paylaşıyoruz bu sebeple. 

Olumsuzluklardan arındığınız, olumlu enerjilerinizi etrafınıza yaydığınız güzel bir hafta dileğiyle…



12 Ağustos 2013 Pazartesi

Bayram Tatili de Bitti…

Bayram tatilinin ardından sıcak bir haftaya daha başlıyoruz. Kimimiz uzun bir tatil yaptı; kimimiz sadece bir iki gün kaçamak yapabildi; kimimiz de bizim gibi çalıştı ve İzmir’in sıcağından bunaldı. Pazartesi gününe başlarken bazılarımız bayramda alınan kilolardan şikayetçi, bazılarımızsa tatilin çok çabuk geçtiğinden. 

Oysa şikayet edeceğimize, bayram vesilesiyle sevdiklerimizle biraraya geldiğimiz, onlarla güzel zamanlar geçirdiğimiz için mutlu olmayı seçsek daha iyi olmaz mı? İnsan sevdikleriyle beraberse, sağlığı yerindeyse, yediği bir lokma ekmeğin, içtiği bir yudum suyun tadını alabiliyorsa ondan mutlusu yok! 1-2 kilo almış, ne olur ki? 

İşte şimdi pazartesi gününe, yeni haftaya elimizdeki bu mutluluğun kıymetini bilerek başlasak… Ne dersiniz? 


29 Temmuz 2013 Pazartesi

Atölyeye Yerleşmece

Herkese iyi haftalar!

Her gün yeni bir umut hayatımızda: Yüklerimizden kurtulduğumuz, yeni başlangıçlar yaptığımız, bir adım daha ileri gittiğimiz…

Bu hafta sizin için yeni neler var? Yeni anlaşmalar, yeni dostluklar, yeni ilgi alanları, yapmayı unuttuğunuz ama yeniden yapmak istedikleriniz, hatırlamak istedikleriniz…

Biz atölyemize yerleşiyoruz. Yeni ev düzmek gibi bir şey J Eksikler hep var ve içine girip çalıştıkça ortaya çıkıyor.

Mutlu haftalar!


22 Temmuz 2013 Pazartesi

Tatlı Telaşlar

Evet, işte beklenen an! Çok yakında yerimizi açıyoruz J


Bir süredir size sürprizlerimizden bahsediyorduk; ama açıkladığımız bir şey yoktu. Belki kiminiz geçerken tabelamızı ve bilgilendirici brandamızı gördünüz bile!


Yorulduk, sıkıldık, kimi zaman bırakmayı düşündük ama sonunda, çok şükür ki hayalimizdeki butik pastanenin kapılarını açmamıza çok az kaldı.

Bu süreç biraz uzun sürdü. Yer aramak, bulmak gerçekten çok zormuş. Araya bir de beklenmedik özel ve sağlık sorunlarımız girince planlarımız biraz sekteye uğradı. Ama ne demişler; azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. İyi ki tutunacak bir dalımız, sevdiğimiz bir işimiz var!

Blogu ve sosyal medyayı da biraz aksattık bu aralar. Pek sipariş de kabul edemedik. Şimdi ise tatlı telaşlarla koşuşturuyoruz oradan oraya:
Duvar kağıdı seç, usta bul, porselen seç, cam eşyaları belirle, tabela olsun, tente olsun, badana-boya yapalım, kutularımız nasıl olacak, hangi fırını alsak, ah şu muhasebe işleri, ilaçlama yapalım, temizlik yapılsın bitsin, eşyalar toplansın, atölyeye taşınsın, telefon bağlatmadık, interneti unutmayalım, minderler ne renk olsun, etrafı mutlaka çiçekler süslesin, mahalledeki tüpçü, camcı, en önemlisi de çaycı ile tanışılsın ki temizlikler çaysız geçmesin J


Bu liste uzuyor da uzuyor. Upuzun bir yapılacaklar listemiz var… Bir tik atıp üç yeni madde daha ekliyorsunuz. Kolay bitmiyor yani, hatta bazen kısalmıyor bile J



Bu süreçte insanların iyi dileklerini duymak da çok büyük keyif veriyor. Öncelikle komşularımız… Merakla bizi bekliyorlar. Atölye temizliğini yaparken getiriliveren akşamüstü kahveleri, tabelamızı takmaya çalışırken ikram edilen çaylar, apartman komşularımızın iyi dilekleri, komşu esnafın iyi dilekleri, apartman görevlimizin başka yardım edebileceğim bir şey var mı diye soruşu, telefonumuzu bağlamaya gelenlerin hayırlı olsun deyişleri… Küçük ama hayattaki mutlu eden ayrıntılar bunlar.


Aksilikler çıkmıyor mu? Çıkıyor tabii… Üstesinden geliyorsun bir şekilde… En fazla gün kaybediyorsun yine devam ediyorsun…

Şimdi blog yazısının tik’i atıldığına göre yapılacaklar listesindeki bilmem kaçıncı işe geldi sıra J
Haydi bakalım, çalışmaya devam!



23 Haziran 2013 Pazar

Kısa Ara Uzamasın Daha Fazla…

Gezi Parkı protestoları ve yapılan müdahalelerden bir süredir paylaşımlarımıza ara vermiştik. Gün içinde bir şekilde işimizi yapıyor, iş hayatımızı aksatmıyorduk ama sanki bu konular dışında herhangi bir paylaşımda bulunmak yanlışmış, duyarsızlıkmış, vicdansızlıkmış gibi geliyordu. Tabii gün boyu Twitter ve Halk TV desteğini yanımızdan eksik etmeden hayatımızın peşinden koşuyorduk. Akşam ya Gündoğdu’ya gidiyor ya da evden tencere, tava seslerine eşlik ediyor, sabah kalktığımız gibi yine Twitter’a sarılıyorduk. 

Evet, uyandık. Aklımızın alamadığı, bugüne kadar görmediğimiz, bilmediğimiz şiddeti de görsek bundan sonra bizi güzel günler bekliyor. Belki de uzun zamandır hiç bu kadar umutlu olmamıştık.

Atatürk Türkiyesi’nin gençleri çalışmayı bilir. Özgürlüğümüzün ve bireyselliğimizin peşinden koşarken ideallerimizi de kaçırmayız biz. İşte bu nedenle bu kısa aradan sonra hadi yeni bir başlangıç yapalım. Size sürprizlerimiz var. J


27 Mayıs 2013 Pazartesi

Yaz Geldi, Geliyor!

Bugün mayısın, aynı zamanda ilkbaharın da son pazartesi günü. Haftalardır yazdan kalma günler yaşıyoruz İzmir’de ama aslında yaz ayları 5 gün sonra başlıyor. Yaz tatili için planlarınızı yaparak keyifli hale getirebileceğiniz güzel bir hafta var önünüzde.

Biz de yaza büyük bir heyecanla giriyoruz. Yaz bizim için yoğun ama keyifli geçecek. Sürprizlerimiz yakında…

Peki sizin yaz için planlarınız neler?


16 Mayıs 2013 Perşembe

Vanilya Hafifliği

Yumuşacık vanilyalı kek arasında vanilyalı pastacı kreması ve damla çikolata eşliğini çok seviyoruz. Havaların ısınmasıyla birlikte hafif lezzetler arayanlar için ideal...




6 Mayıs 2013 Pazartesi

Tek Gerçek: Elimizdeki Şu An


Hayatta acı da var, mutluluk da var; sevinç de var, hüzün de; hastalık da var, sağlık da… Ama gerçek olan bir tek şey var, o da elimizdeki şu an!

Hayyam aşağıdaki dörtlüğünde bu gerçeği ne kadar güzel dile getirmiş:

Geçmiş günü beyhude yere yad etme
Bir gelmemiş an için de feryad etme
Geçmiş gelecek  bütün bunlar masal hep
Eğlenmene bak ömrünü berbad etme

O zaman, neden bugün pazartesi diye üzülmek yerine, bugünü her anının hakkını vererek, her anını içimizde hissederek yaşamıyoruz?




1 Mayıs 2013 Çarşamba

Fotoğrafçı Pastası

Sevgili arkadaşımız Emirali için hazırladığımız sürpriz doğum günü pastası :) Emir pastasız; pasta, kedisi Suzi'siz olmazdı :)

Mutlu yaşlara!


29 Nisan 2013 Pazartesi

Baharı Hissetmek!


Bahar kendini iyice hissettirmeye başladı. Hatta yazdan kalma günler yaşıyoruz. İçimiz kıpır kıpır. Bu güzel günlerin tadını çıkarmak gerek. 

Pazartesi falan deyip bahane uydurmayın sakın. Öğle tatilinde 5 dakika bile olsa işyerinizin bahçesinde bir yürüyüş yapın, güneşin enerjisini içinize çekin. Ya da günler uzadı artık; iş çıkışında servisten bir durak önce inin, eve kadar yürüyün, kuş cıvıltılarını dinleyin, çiçeklerle bezenmiş sokakların keyfini çıkarın. Ya da işten gelince balkonunuza çıkın, temiz havayı içinize çekin, yenilendiğinizi hissedin. 

Lütfen deneyin! Baharı içinizde hissedin! 

Nasıl, bu anları düşünmek bile pazartesi gününüzü keyifli bir hale getirmedi mi?




28 Nisan 2013 Pazar

Tencere Keki ile Nostalji


Bu aralar blog yazılarımızı sadece pazartesi yazılarımızla sınırlı tuttuk, nedendir bilmem. Elimiz gitmedi, başka işlerin, siparişlerin peşinden koştuk. Hep yazmayı istediğimiz tencere keki yazısı kaldı bugünlere…

Geç olsun güç olmasın diyerek gelelim şu tencere keki hikayesine…

İnternette biraz araştırma yaparsanız tencere kekine özlem duyanlar olduğu gibi bunu hiç bilmeyenler, yeni öğrenenlerin olduğunu da göreceksiniz. Teflon tencerede de kekler yapılıyormuş.

Bizim için tencere keki çocukluğumuzdan bir parça demek. Annemizin tencere keki evden neredeyse hiç eksik olmazdı. Bazen sütle, bazen meyve suyuyla tükettiğimiz bu ev yapımı sağlıklı lezzet arkadaşlarımıza da çok kere nasip olmuştu. Hatta onların vazgeçilmezler listesine de girmişti.

Şu anda mevcutta satılan kek tencereleri eskisi gibi kekin pişerkenki halini tam göstermediği için bizim favorimiz hala eskiden kalan tenceremiz… 

Ortası delik kek tenceresini altına saç bir levha koyarak ocağa yerleştirdiğinizde 40-45 dakika içinde mis gibi yumuşacık kekiniz hazır oluveriyor. Fırın kekleri de güzel ama tenceredeki kekin tadını bilenler için o lezzet muhteşem bir nostalji ve başka hiçbir şeyde yok!

Biz de geçenlerde annemizin mutfağını ele geçirdik. Malzemeleri karıştırdık, çırptık, güzel mi güzel bir kek çıktı ortaya…



22 Nisan 2013 Pazartesi

Günümüzü Güzelleştirelim!


Yine pazartesi oldu, yine iş var, nasıl geçecek bu hafta?

Bir yığın iş, sayısız toplantı, sinir bozucu insanlar, uğraş dur. Oofff!

Ne kadar tanıdık, değil mi? Pazartesi hepimizin aklında benzer düşünceler geçiyor değil mi?

Bu kadar olumsuz şeyi düşündükten sonra günümüzün iyi geçmesini bekleyebilir miyiz? Tüm bu olumsuz düşüncelerle enerjimizi de düşürdük, sonra da günümüz haftamız iyi geçsin diye bekliyoruz. Mümkün mü? Maalesef değil.

Evet bugün pazartesi. Ama ne kadar güzel ki yeni bir güne uyandık, yeni bir haftaya merhaba dedik. Nefes alabiliyoruz, sağlığımız yerinde. Gidecek bir işimiz, iletişim kurabileceğimiz işarkadaşlarımız var. Biz istemesek de pazartesi geldi ve bu hafta yaşanacak. O zaman elimizdekilerin değerini bilerek, nefes aldığımıza, çevremizde insanlar olduğuna şükrederek günümüzü güzelleştirmek bizim elimizde.

Hadi derin bir nefes alalım, bugüne başlayabildiğimiz için şükredelim. Güzel bir müzik eşliğinde bu hafta yapılacakları yapmaya başlayalım. Öğle tatilinde de 10 dakikalık kısa bir yürüyüş yapıp, güneşin enerjisini içimize çekelim.

Hadi gününüzü güzelleştirmek için ne bekliyorsunuz!!!

Açın bilgisayarınızın sesini ve bu güzel müziğe kulak verin :)


15 Nisan 2013 Pazartesi

Bırak Gitsin!


Kafamızı sürekli meşgul eden bir olayda zaman zaman ilerleyemez, tıkanıklıklar yaşarız. Uğraşır durur yine de olduğumuz yerde sayarız. Neden olmadığını anlamak ve oldurmak için de debelenir dururuz. Moralimiz bozulur, önümüzdeki farklı fırsatları da göremez oluruz. İşte böyle zamanlarda biraz geri çekilmek, olayları akışına bırakmak, biraz uzaklaşmak iyi gelir. Çünkü hayat kontrol edebildiklerimizle edemediklerimiz arasında bir denge kurmayı bekler. 

Bir bakarsınız siz biraz bıraktığınızda istedikleriniz bir bir gerçekleşivermiş! 

İyi haftalar!


10 Nisan 2013 Çarşamba

İyi ki Doğdun Güliz! (Bakımlı Kız Pastası)

Ortaokuldan arkadaşım Gökçe'nin arkadaşı Güliz için, Gökçe'nin ricası üstüne imkanları zorlayarak kısa sürede hazırladığımız pastası :) Nice mutlu yaşlar diliyoruz!

Beril





7 Nisan 2013 Pazar

Bu An!


Çok zaman günlük koşuşturmacalarımızın ve dışarıdan maruz kaldıklarımızın hengamesi içinde kendimizi unutuyoruz. Kendimizle birlikte ailemiz, dostlarımız da bu koşuştumacadan kendi paylarına düşeni alıyorlar.

Oysa elimizde, o hep unuttuğumuz, “bu an” var. Ne dün ne yarın, ne bir saat önce ne iki dakika sonra… Sadece bu an. 

Bugüne yeniden başlayalım mı?



2 Nisan 2013 Salı

Ofis Çalışanlarına Özel!

Begüm Hanım'ın isteği üzerine Nilay&Feyza Pastha'nın maket çalışmalarından birini Kıvanç Bey için pasta üstüne, bazı talep edilen değişikliklerle birlikte uyarladık. Mutlu yıllar diliyoruz.




1 Nisan 2013 Pazartesi

Akşam Planınız?




Pazartesi için kimse plan yapmaz genelde. Her planımız hafta ortası ve hafta sonuna doğrudur. Oysa iyi bir hafta, hafta sonunun enerjisini devam ettirerek daha da keyifli olabilir. Mesela iş çıkışına yapmaktan en keyif aldığınız hobinizi planlasanız, uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınızla görüşseniz, evde hiç denemediğiniz ama yemeği çok istediğiniz bir yemek yapsanız, en sevdiğiniz tatlı ile ödüllendirseniz kendinizi…

Akşamki planınızı düşünerek daha hızlı bir öğleden sonra geçirmek mümkün J Denemeye değmez mi?

İyi haftalar!


29 Mart 2013 Cuma

Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü – Aimee Bender


Tortiera sayfası ile yapmak istediğimiz kişiye özel tasarımlar ve ev yapımı lezzetlerin yanında hayata dair notlarımızı da paylaşabilmek, bu platformu daha aktif ve keyifli hale getirebilmek. Ne de olsa biz keyfimize sizi de ortak etmek istiyoruz. 



Son dönemde çok satanlar listelerinde rastladığımız Aimee Bender’in “Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü” isimli romanı önce adıyla bizi etkiledi. Almak, okumak lazım dedik. Okuduk. Bundan böyle tüm kalbini yemek için ortaya koymadan, olumsuz düşünceleri kafandan atmadan yemek yapmak yok! Bir pastacı gözüyle en çok etkileneceğiniz yer burası. J 

“Yemekler duyguyla doludur.” Hani bazen ne kadar yaparsanız yapın tutturamazsınız ya o pandispanyayı. Kabarmaz, oysa her gün yaptığınız gibi yapmışsınızdır. Malzemeleriniz değişmemiştir. Ama olmaz… Yaptığımız işe enerjimizi aktardığımız, duygularımızı yansıttığımız kesin. İşte bu nedenle sevmeyerek yaptığımız yemeğin tadının istediğimiz gibi olmaması gibi istemeden yaptığımız işlerin de sonu pek iyi gelmiyor, olmayan şey olmuyor.

Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü, yediği yiyeceklerde onu yapanların duygularını, malzemelerine eli değenlerin yaşanmışlıklarını hisseden Rose’un hüzünlü büyüme hikayesini anlatıyor. Bu özel yeteneği ile hayatına bir kat daha hüzün ekleyen Rose, annesinin, ailesine göstermediği yaşantısını, çok erken yaşta öğreniyor. Bu yükü omuzlarında taşırken babası ve ağabeyi ile olan uzak ilişkisi de büyüme sürecinde onu yalnız bırakıyor. 

“Kendimi biraz beş, biraz kırk yaşında hissediyordum.” diyor mücadelesini verirken. Kendi yaptığı yemekleri de tatma cesaretini gösteriyor sonra. Kendini tanıma, duygularına inebilme, kendisiyle yüzleşme cesaretini gösteriyor. Bazen o kadar güç ki bu yüzleşme hiçbir şey bilmediği küçük yaşlarına dönmek istiyor Rose. Hepimiz zaman zaman bu kaçışı istemiyor muyuz?

Rose bu süreçte aile bireylerindeki farklı özel yetenekleri de keşfediyor. Böylece uzak ilişkilerinde anlık yakınlaşmalar da doğuyor hayatına.

Yalnızlık, hayal kırıklığı, değersizlik, güvensizlik, bir sırrı taşıma, aşk ve hüzün barındıran bu roman hayatın bize sunduğu her şeye ve tüm bildiklerimize rağmen hayatta kalma mücadelesini bir büyüme hikayesi eşliğinde sunuyor bize…

*** 

“O da bu dünyada yaşayan sıradan bir kadına benziyordu; dünyayla daha bir iç içe, heyecan uyandıran veya olağanüstü bir hali yoktu. Fakat kekik ve tereyağına bulanmış şu tavuk var ya, hayatımda öyle leziz bir sıcaklığı olan, ancak ve ancak tavuk olarak tanımlayabileceğim bir tavuk tatmamıştım. Yiyecekler o kadının ellerinde her nasılsa kendini buluyordu. Ispanak, ıspanak oluyordu; iyi bir bostanın bakımı, tuz, ısı ve kadının özeniyle gevşeyip yapraklı ve geniş özüne dönüyordu. Sarımsak kendi canlı doğasını yakalıyordu. Domates, sığır eti kadar dolgun tat veriyordu.” 

Aslında hayat da bu değil mi? Herkes aynı hayatı yaşıyor ama herkes farklı yerinden yorumluyor onu. Dikkat edenler, sadece bakmayıp da görebilenler, gördükleriyle de yüzleşebilenler daha güzel yaşamıyorlar mı sizce de?



27 Mart 2013 Çarşamba

Mutlu Yıllar Ada!

Eski işyerimden çok sevdiğim arkadaşım Tuğçe'nin güzel kızı Ada için hazırladığımız rengarenk doğumgünü pastamız... Ada'nın isteği üzerine rengarenk, bol yıldızlı ve toplarla süslenmiş :) Mutlu yıllar diliyoruz!

Beril


25 Mart 2013 Pazartesi

Sihirli Kelime: Günaydın!


Pazartesiye gülümseyerek başlamaya ne dersiniz? Çocukluğumuzdan beri sevimsiz olduğuna şartlandığımız bu günü güzelleştirmek bizim elimizde aslında. 

Uyandığımızda aynada kendimize gülümsemek güne iyi başlamanın ilk adımı. Sonra da sevdiklerimize kocaman bir gülümsemeyle “Günaydın J” demek. Evden çıktığımızda da kapıcımıza, komşumuza, bahçedeki kediye, mis gibi kokan çiçeklere, otobüs şoförüne, sıcacık gevrek aldığımız gevrekçiye, gazete satıcısına, iş arkadaşımıza, kapıdaki güvenlik görevlisine içten bir “günaydın” demek. Bu basit kelime aslında o kadar güçlü ki… Ama içten olmalı, sıcacık bir gülümseme eşlik etmeli bu sihirli kelimeye. Siz de bir deneyin! Enerjinizin nasıl yükseldiğini, gününüzün nasıl olumlu geçtiğini, pozitif enerjinizi çevrenizdekilere nasıl geçirdiğinizi görecek, siz de mutlu olacaksınız. Deneyin, Pazartesi gününüzü keyifli geçirin! 


22 Mart 2013 Cuma

Çocukluğumun Tuzluları


Oldum olası tuzlu kurabiyeye bayılırım. J Küçükken canım çeker pastaneden alırdım. Abur cubura pek de düşkün olmayan ben, mis gibi kurabiye kokusunda kendimden geçerdim. Yanında bir de çay oldu mu, değmeyin keyfime.

Bu kurabiyeleri ilk denediğimizde bütün çocukluk maceram gözümün önüne geldi resmen. Fırından yayılan koku, kurabiyeleri yiyeceğim anın hayali… Evet, o küçük çocuktum işte!

Sizin de eminim çocukluk lezzetleriniz vardır ve onu bulduğunuzda kaybetmek istemezsiniz. Ben buldum! Ağızda dağılan, ev yapımı, tereyağlı, katkısız pastane kurabiyesi! Üstelik sıkı kapaklı cam kavanozda bir haftaya yakın saklayabiliyorsunuz, dayanabilirseniz tabii J

Beril 


18 Mart 2013 Pazartesi

Yeni Bir Başlangıç – Pazartesi Neden Keyifli Olmasın Ki?


Bahar yaklaşıyor. Heyecanla bekler olduk. Hava bir ısınıyor bir soğuyor ama ılık günler kapıda… İlkbahar yeni başlangıçların müjdecisi… Açan çiçekler, verilen sürgünler, yenilenen bahçeler… Bahar temizliğinde kışlıkları kaldırmak, yazlıkları çıkarmak, gerekli tadilatları yapmak…

Hayat da böyle değil mi? Dönem dönem artık bizi mutsuz eden şeyleri hayatımızdan çıkarıp mutlulukları davet etmiyor muyuz? Ruhumuzun yaralarını tamir etmiyor muyuz?

Hadi bu hafta yeni başlangıçlar yapalım. Uzun zamandır yapmak isteyip de yapamadıklarımıza bir göz atalım. Kafamızı kaldırıp etrafımızda ihmal ettiklerimize bakalım. İçimize dönüp kendimize bakalım. Olumsuz cümleleri bırakıp önümüzdeki ömrün ilk günlerini kayda değer kılalım!

Mutlu haftalar!


11 Mart 2013 Pazartesi

Elimizde Ne Vardı? – Pazartesi Neden Keyifli Olmasın Ki?


Bazen insan ister istemez kendini kötüye kaptırıyor. Olumsuzluklar, ters giden işler, bir türlü oldurulamayan durumlar, üstüne hiç işiniz yokmuş gibi çıkan toplantılar, telefondaki sevimsiz sesler, geçen haftadan bekleyen işler, yeni gelenler… Bari bir sabah kahvesi içeyim diyorsunuz, gelen giden o kadar çok olmuş ki kahve de soğumuş!

Bir pazartesiye ya da herhangi bir güne bu kadar olumsuz düşünceyle başlamak haftanın sonunu getirtmez ki! Kahve soğuduysa bir kahve daha söyleyin şimdi ya da yapıverin evinizdeyseniz… 

Elimizdeki iyi şeyleri unutuyoruz kötülerden bahsetmeye başlayınca… Olumsuzluklar anımızı çalıyor aslında… Belki güzel bir hafta sonu geçirdin, hatırla! Belki sevdiklerinle birlikteydin, hatırla! Yürüyüş yaptın, sabah bir kuşun sesiyle uyandın belki, hatırla! Belki bir çocuğa yardım ettin, belki hayatını değiştirecek bir söz söyledin, hatırla!

Belki de bunların hiçbiri olmadı ve çok kötü hissediyorsun. Her şey aynı rutininde anlamsız geliyor ve sinir bozucu… Bugün Pazartesi, istediğin gibi de gitmiyor işte… 

Ama unutma, hala bir şeye inanıyorsun ki okuyorsun bu yazıyı. Hiçbir şey olmamış olsa – ki farkına varmaya başladığında olduğunu göreceksin – nefes alıyorsun şu anda!

Elindekilere bakıp iyiliklere, güzelliklere şükrederek başladığında, her zaman +1 öndesin hayatta!

Kahve soğumadan, yanında ufacık bir tatlıyla…


7 Mart 2013 Perşembe

Çok Çalışanlara Ödül: Çikolata ve Krokanlı Pasta


Güzel işlere kalkıştık. Bu aralar evde, dışarıda, gece, gündüz koştura koştura çalışıyoruz. Yorulmuyor muyuz? Tabii ki yoruluyoruz; ama isteklerimiz uğruna koşturunca yakınacak bir durum yok! J 

İsteklerinin olması yolunda adımları aslında kendisi atıyor insan. Enerjisiyle o işi hızlandırıyor ya da ister istemez “ne yapsa olmaz” hale sokuyor. Aslında sadece hayal edip hayalin peşinde bilinçle koşmak bile çok şeyi önümüze sunuyor. Umarız, bizim de peşinde koştuklarımız  güzel tepsilerde sunulur önümüze… J Sizin de J

Haftanın sonlarına yaklaştık. Biraz yorgunluk, biraz tatil sevinci sarmış olmalı herkesi. Bu hafta çikolata ve krokanlı bir pastayla ‘merhaba’ demiştik haftaya.



Güzel bir pasta her zaman yemek ve ikramlarımızın iyi bir tamamlayıcısı oluyor. Aile ve arkadaşlar arasında küçük kutlamaların da olmazsa olmazı. Şeker hamurlu tasarım pastaları tercih etmeyenler için de yıllardır vazgeçilmeyen bir alternatif…

Hayat, ondan aldığımız tatlarla daha da güzel!